Oğlum hariç hepimiz kıymalı-patatesliyi tercih etsek de bir tepsisini de ıspanaklı olarak oğlum için yaptık. Patateslinin özelliği patateslerin haşlanmadan, çiğ olarak rendelendikten sonra nişastasının gitmesi için bol suda yıkanıp iyice sıkıldıktan sonra kavruluyor olması. (Göçmen usulü)
Ispanaklı olanda da ıspanakları hiç pişirmeden ilave ettik ama sanki ıspanaklar biraz kavrulsaydı daha güzel olurdu diye düşündük.
Annemin eli az bir şey yapmaya alışık olmadığı için biz üç fırın tepsisine yetecek kadar hamur yoğurmuşuz. Ben yaptığımız ölçüleri vereceğim. Ama sizler isterseniz malzemeleri azaltarak üçte bir veya üçte iki ölçülerinde, bir veya iki tepsi böreğe sahip olabilirsiniz. Öylesine lezzetli bir börek oluyor ki üçte bir oranında yapmanızı hiç tavsiye etmem. En az iki tepsi yapıp, bizim yaptığımız gibi piştikten sonra derin dondurucuda saklayabilirsiniz.
1) 1,5 kg. böreklik un (Biz Söke un kullandık)
2) 1 adet yumurta
3) 1 tatlı kaşığından daha az yaş maya (kullanmasanız da olabilir)
4) Tuz
5) Yufkaların üzerine sürmek için tereyağ ve zeytinyağ karışımı
Patateslinin iç harcı (İki tepsi için)
1) 3-4 adet irice kuru soğan (soğan çok büyük lezzet katıyor)
2) 400 gr. orta yağlı kıyma
3) 1 kg. patates (çiğ olarak rendelendikten sonra yıkanıp, suyu sıkılmış olacak)
4) Tuz, karabiber, kırmızı biber
5) 2-3 çorba kaşığı zeytinyağı
Ispanaklının iç harcı için
1) 500 - 600 gr. kadar ıspanak
2) 400 gr. peyaz peynir veya lor peyniri
3) Tuz, karabiber
Üzerine sürmek için
1 çay bardağı kadar tereyağ, zeytinyağ karışımı
2 adet yumurta
Yarım su bardağı süt veya yoğurt
Patatesli için, yemeklik doğranan soğanlar 1 tatlı kaşığı tuz ilavesiyle zeytinyağında sotelendikten sonra kıyma ilave edilir ve biraz da kıymayla kavrulur. Üzerine rendelenmiş yıkanmış ve suyu çok iyi sıkılmış olan patatesler ilave edilip 5-10 dakika hafif yumuşayana kadar kavrulur. Patates tuzu kaldırdığı için 1 tatlı kaşığı daha tuzla beraber 1'er tatlı kaşığı da karabiber ve kırmızı biber eklenir ve ocak kapatılıp soğumaya bırakılır.
Ispanaklı için, ayıklanıp, yıkanmış ıspanaklar sebze kurutucusu ile iyice sularından arındırılır ve doğranır. 1 tatlı kaşığı tuz üzerine serpilip elle ovulur. İçine ufalanmış beyaz peynir, karabiber eklenip karıştırılır.
Hamur için, un büyükçe bir kaba konur ve ortası açılır. Yaş maya, tuz, ılık su ile bu çukurda ezilir ve yavaş yavaş su ilavesi ile mantı hamurundan daha yumuşak ele yapışmayacak bir hamur elde edene kadar iyice yoğurulur. Hamur 12 bezeye ayrılır ve üzeri nemli bir bezle örtülerek yarım saat kadar dinlendirilir.
Bezenin biri merdane yardımıyla büyük bir pasta tabağı büyüklüğünde açılır ve sofra bezi serilmiş büyükçe bir masanın üzerine alınır. Bir iki kaşık kadar yağ karışımından üzerine serpilip yufkanın bütün yüzeyi fırça yardımıyla yağlanır. Bundan sonra yufka elle her bir yanından çekiştirilerek; eller yufkanın altına sokulup, orta yerinin de inceleceği şekilde esnetilerek incecik açılır. Açılan yufkanın üzerine yetecek kadar iç harcı serpilir ve yufkanın altındaki örtü bir taraftan kaldırılarak ortaya kadar rulo yapılır. (Bu aşamada fotoğraf makinemin şarjı dolu olmadığı için fotoğraflayamadığıma üzüldüm) Diğer taraftan da aynı işlem yapılıp rulolar ortada birleştirilir. Hamur yağlanmış fırın tepsisine ister sıra sıra ister rulo yapılacak şekilde yerleştirilir. Bütün bezeler bu şekilde hazırlanıp tepsiye dizilir.
Üzerinin harcı bir kapta çatalla çırpılır ve tepsideki böreklerin üzerine bolca sürülür. Önceden ısınmış olan 190 derecedeki fırında kızarana kadar pişirilir.
Eğer sizlerde çok miktarda yaptıysanız, börekleriniz iyice soğuduktan sonra saklama kaplarına koyup daha sonra tüketmek üzere derin dondurucuda saklayabilirsiniz.
Bu nefis böreği öyle çok severim ve öylesine özlemişim ki gözüm ve midem bayram etti diyebilirim.
AFİYET OLSUN...
Allah annelerimize sağlıklı uzun ömürler versin, onlardan öğrenecek ne çok şey var... Annem de eskiden yapardı çarşaf böreğini, o da peynirli yapıp üzerine süt kaymağından yaptığı bir karışımı sürer, ellerinize sağlık Işıl Abla, sevgiler, öpüyorum...
YanıtlaSilAh Isilcigim benim de hep gözümü korkutur...arada yaparim o yüzden, oysa annecigim sipsak aciverirdi...ama lezzeti de hicbir yufkada olmaz...ellerinize saglik, sevgiler
YanıtlaSilzehra
Canım ellerine sağlık muhteşem bir
YanıtlaSilbörek öpüyorum.
ablacim ellerinize saglik :) ben carsaf boregi yemeyeli 2 sene olmustur heralde :) bloga yazdan beri ara verdim daha dogrusu sonbahardan beri :)) zaten okul oldugu icin pek ilgilenemiyordum okul seneye bitiyor insallah ancak bu arada bir de yeni bir sey daha var 6 aylik bir bebis :))) Allah nasip ederse insallah temmuz ayinda bir oglumuz daha olacak :) hem okul hem hamilelik eh bloga pek vakit ayiramiyorum gercekten :)) blogdaki samimi oldugum dostlarla faceden gorusuyoruz dilersen ordanda goruselim benim mail adresim nihanaydinkoc@gmail burdan irtibat kurabiliriz :) sevinirim cok opuyorum ellerine saglik gormesem daha iyiydi aslinda ama :) simdi kim yapcak bana carsaf boregini :))
YanıtlaSilkeşke benim annemde gelse de bana bu güzel börekten yapsa. eskiden çok yapardı hele de ramazanda mutlaka haftada bir pişerdi çeşit çeşit.. en çok da patatesli severdik biz. bende açmaya üşeniyorum. afiyet olsun size
YanıtlaSilIşıl'cığım şimdi senin çarşaf böreğini okuyordum ki, senin "Cevizli-Haşhaşlı Kek "yorumun geldi. Hemen cevaplayayım. Haşhaşlar suda beklemediği için dibe çöküyordur diye düşünürken, suda bekletmeden yağtığım normal haşhaşlı-limonlu kekler geldi aklıma. aslında onlarıda suda bekletmiyordum ama dibe çökmüyorlardı. Sanıyorum bu tarifte daha fazla haşhaş kullandığımız için haşlama yapıyoruz. Hani şöyle düşünürsek, meyveli keklerde kuru üzüm veya kuru meyveleri suda bekletiriz ki dibe çökmesin. Bu da yoğun haşhaşın dibe çökmemesi için suda bekletildiği sonucunu çıkarıyor.
YanıtlaSilAyyy ne kadar felsefik yaklaştım konuya. Seni de sıkmayayım Işıl'cığım.
Sonuç olarak haşhaş yoğun kullanıldığından ağırlıkla dibe çöküyor muhtemelen. Suda bekletildiğinde hacimleri büyüdüğünden çökmüyor olsa gerek.
Çok öpüyorum, sevgilerimle....
Bu börek benim de ne zamandır aklımda...Ama booolca vakit lazım düşüncesi ile erteliyorum.
YanıtlaSilIspanaklı börek içini biz hep çiğden koyarız,böyle daha güzel olduğunu düşünüyorum belki de alışkanlık ???
Sevgiler
ellerinize sağlık harika bir börek olmuş
YanıtlaSilBayilirim ben bu börege... Ilk seferinde esimin yardimiyla yapmistim... Sahane olmustu, sonrasinda ise daha ufak bezeler hazirlayip, mutfak tezgahinin üzerinde actim... Her seferinde de harikaydi... Bu yüzden su an senin anlatimlarinla nasil canim cekti..:) Ama vaktim yok... Benim icin de ye Isil`cigim... Ellerinize, emeklerinize saglik... Sevgilerimle,
YanıtlaSilEllerinize sağlık ışıl hanım.afiyet olsun size.börek çok güzel görünüyor.bu böreği bende yaparım ama maya kullanmıyorum.sevgiler.
YanıtlaSilAnnenizin ellerine sağlık. Benim halacığım da bu böreği çok yapardı..afiyet olsun.sevgiler
YanıtlaSilYufka açabilene aşk olsun ;) Ana kız ellerinize sağlık sevgili Işıl.
YanıtlaSilmatcha çayını ararken sizin blogunuzu buldum matcha çayı anladıgım kadarıyla yeşil çaymış ama yeşil çay hiç içmedim toz halınde mı yoksa bızım çaylar gıbı mı acaba bır fıkrım yok,pastada kullanmak ıstıyordum mathca çayını artık olmazsa da yurtdışından getirtcem blogunuz çok güzel açıklayıcı,çarşaf boregının yapımını tv de ızlemıstım şef mermere vura vura yufkayı açmıştı bunu gorunce yapmaya cesaret edemedım ne güzel siz yapmışsınız ellerınıze sağlık
YanıtlaSilBlogdan bloga tesadüfen sizi buldum.İyikide bulmuşum.bu kadar nefis mamaları görünce başım döndü:))Harikasınız ellerinize sağlık..
YanıtlaSilIşıl'cığım muhteşemsin! Yani bu börek o kadar güzel görünüyor ve o kadar severim ki Bodrum'da seni ziyaret ettiğimde birlikte yapalım noooolur!
YanıtlaSilAy ben bu böreği nasıl yerim, nasıl yerim :))
YanıtlaSilEllerinize sağlık.
(Anneciğinize de hörmetler..)
bu böregi göçmenler çok yapar. halam çok güzel yapardı..ellerine sağlık ısılcığım. olsada yesem dedirttin..
YanıtlaSil