Bu gezi, hem oğlum ve kardeşimle özlem giderdiğim; yeni dostlar tanıdığım; Fransa'ya komşu Lüksemburg, Belçika ve Almanya'ya kısa ziyaretler yaptığım; moral bulup enerji depoladığım, çok güzel anılarla döndüğüm bir seyahat oldu.
Eve döner dönmez, burada birikmiş ve yapılacak işlerden dolayı bilgisayar başına oturmaya henüz vakit bulabildim.Yüzlerce fotoğraf arasından seçim yapmak epey zordu. İlerleyen zamanda, gezdiğim, gördüğüm yerlerle ilgili daha pek çok fotoğraf ve anılarımı paylaşacağım. Şimdilik beni merak eden siz sevgili arkadaşlarıma kısa da olsa "merhaba" demek ve Cumartesi sabahına, gözlerinizi Strasbourg'un hoş manzaralarıyla buluşturmak için bir yazı yayınlamayı istedim.
Şehrin ortasından geçen Rhine (Ren) Nehri'nin kolları üstüne kurulmuş eski, yeni yirmi yedi köprü buraya ayrı bir hava katıyor. Eski yerleşim bölgelerindeki, birbirinden şirin ve rengarenk; pastaları andıran evler şehrin simgeleri olmuş. Aşağıda gördüğünüz ev, bunlardan en meşhur olanı.
Işılcım, canım arkadaşım. Hoş geldin.
YanıtlaSilBir sözümüz vardır bilirsin "yediğiniz içtiğiniz sizin olsun, neler yaptınız" diye işte neler yaptınız kısmı daha çok ilgilendiriyor, beni...
Sizin gözünüzle gezelim, gittiğiniz yerleri...
Görüşmek dileğiyle, çok sevgiler.
ahh nasıl güzellikler bunlar böyle..
YanıtlaSilher bir kare ayrı bir dünya..
ne iyi ettin Işılcığım...
HOŞŞGELDİNNN :=))))
Işılcığım hoşgeldin. ne iyi ettin de geldin. Özlendin..
YanıtlaSil