20 Kasım 2008 Perşembe

NOSTALJİ PASTASI


Nostalji'de neresinde bu pastanın, bildiğimiz muzlu pasta dediğinizi duyar gibi oluyorum. Nasıl nostalji olduğunu anlamanız için biraz tarihçesinden bahsetmem lazım galiba. Şu an pastalara ve pastacılığa merak saran genç arkadaşlarımın yaşından bile daha eski bir reçete.

Yıl 1981. Yeni evliyim, bir iki kurabiye ve kek tarifi dışında misafirlerimi ağırlarken sunacağım değişik bir şeyleri pek de bilmiyorum o yıllarda. Ne şimdiki gibi çeşitli yemek kitabım var, ne mikserim ne de boy boy kek, pasta kalıbım. Sadece elle çevrilerek çalıştırılan bir ayran çırpıcısı ve azimle pasta yapma hevesinde olan ben. Bir de çok başarılı olan ve halen temel olarak kullandığım o zamanlar düdüklü tencerede pişirdiğim benim için klasikleşen pandispanya tarifim.
Bu konu ve pastaya dönüş fikri ise geçenlerde mutfakta fazla olan eşyaları atıp biraz olsun dolaplarımı rahatlatma operasyonu sırasında oldu. Çelik düdüklü tencerelerimi aldıktan sonra belki bir gün lazım olur diyerek atmaya kıyamadığım yıllardır kuytularda bekleyen alüminyumdan yapılmış bu ilk düdüklümü elime alınca o eski günlere ve mutfak maceralarıma gittim. Onunla yaptığım pandispanyanın güzelliğini hatırlayınca (çünkü bu pandispanya şimdiki çelik tencerelerde değil o eskilerin alüminyum düdüklülerinde başarılı oluyor) yine atmaya kıyamadım. Sadece kıyamamakla kalmayıp denemek adına o ilk tarifimle uyguladığım bu pandispanyayı ve tabi arkasından da o ilk reçetem olan pastamı üzerinde hiç bir değişiklik yapmadan uygulamaya karar verdim .Sonucu da başarılı bulunca sizlerle de paylaşmak istedim.

Tarife geçmeden önce şeker hamurlu pastaların dışında kremalı pastalarda yıllardır uyguladığım bu pandispanyanın özelliğinden söz etmek istiyorum. Özellikle düdüklü tencerede piştiğinde çok daha süngerimsi bir dokuya sahip, göz göz, yumuşacık ve her tarafı aynı düzeyde kabaran bir sünger kek. Eğer sizlerin de benim gibi atmaya kıyamadığınız veya yakınlarınızın elinde kalmış olan bu tür bir düdüklü tencere varsa bir kez olsun denemenizi öneririm.

İlk olarak yumurta ölçüsü kadar şeker ve onun biraz fazlası kadar un ölçüsüyle hazırlanan bu pandispanyadaki ölçüleri siz istediğiniz veya kalıbınızın ölçüsüne göre azaltıp çoğaltabilirsiniz. Ben bu pastadaki pandispanyayı (yıllardır düdüklüde pişirmediğim için) denemek adına 3 yumurta ölçüsünü baz alarak pişirdim ve sonuç gördüğünüz gibi oldu. Her tarafının çok iyi pişmesine rağmen üst tarafından ısı almadığı için üstü pişiyor ancak kızarmıyor. Üstünün kızarmamasının da tercih edilen bir durum olduğunu düşünüyorum.


Eğer halen sabrınız tükenmediyse okumaya devam ediyorsanız,

İşte tarif;





Pandispanya malzemeleri

1) Pişireceğiniz kabın büyüklüğü ile orantılı miktarda yumurta
2) Yumurta ölçüsü kadar şeker
3) Şeker ölçüsünden biraz fazla un(kakaolu yapmak isterseniz bu fazlalığı kakao olarak ekleyiniz)
4) 1 çay kaşığı kabartma tozu
5) 1 paket vanilya veya limon kabuğu rendesi

Pastacı Kreması malzemeleri (Orijinal tarif)

1) 500 ml. süt
2) 1 su bardağı su
3) 2 tepeleme çorba kaşığı un (50 gr)
4) 1 tepeleme çorba kaşığı buğday nişastası (25 gr)
5) 1 veya 2 yumurta sarısı
6) 1/2 limon kabuğu rendesi
7) 1 paket vanilya
8) kibrit kutusu büyüklüğünde tereyağ
9) 1 poşet krem şantiy (pastanın üzerini kaplamak için) + 1 bardak soğuk süt

Yapılışı

Yumurta ve şeker mikserle koyu yoğurt kıvamına gelene kadar mikserle çırpılır (o yıllarda o ayran çırpıcısıyla kolumda derman kalmazdı) elenmiş un, kabartma tozu ve limon kabuğu karışımı ilave edilip tahta bir kaşık veya spatula ile köpükleri indirilmeden yumurtalara yedirilir.

Hamur, altı yağlı kağıtla kaplanmış olan düdüklü tencereye veya kelepçeli kalıba dökülür. Eğer düdüklüde pişiriyorsanız bütün incelik burada. Kapağı kapatıldıktan sonra çok kısık sönmeye yakın ateşte tam 45 dakika ocakta düdüğü takılmadan pişirilecek. En büyük sürpriz de burada. Kapalı olarak piştiğinden, içini görmediğinizden insan biraz heyecanlanıyor ama sonucun beni hiç üzmediğini söyleyebilirim.( Eğer fırında pişirecekseniz önceden 175 derecede ısıtılmış fırında 20-25 dakikada pişiyor.) 45 dakikanın sonunda ocağı kapatın ve tencerenizin kapağını açın.Biraz bekleyin ve keskin bir bıçakla kenarları tencereden kurtarın. Düdüklüyü tezgahınıza ters çevirerek pandispanyanızı çıkarın(kaplanan kağıttan dolayı kolayca çıkacaktır) Soğuduktan sonra katlara kesip ayırın.

Pastacı kremasının yağ ve vanilya hariç bütün malzemelerini bir kaba koyup karıştırarak muhallebi kıvamına gelene dek pişirin. Göz göz olan muhallebinin içine yağ ve vanilyayı da ekleyip (ben yağ ilave etmedim)ocağı kapatın ve mikserle bir dakika kadar çırpın.Kremanızın soğumasını çok beklemeden sütle hafifce nemlendirmiş olduğunuz pandispanyanızın üzerine sürüp istediğiniz meyveleri de koyup katları tamamlayın. En son çırpılmış olan krem şantiy ile pastanızı kaplayıp servise hazır hale getirin.

Biraz uzunca bir yazı oldu ama ilk kez deneyecek arkadaşlar için bu püf noktalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Böyle sık sık eskileri düşünmeme sebep olan pastam umarım benim yaşlarımdaki arkadaşlarımı da o günlerine bir yolculuğa çıkarmıştır.

Ağız tadınızın eksik olmadığı güzel günlere...

Afiyet olsun.

26 yorum:

  1. Işıl Ablacığım gerçekten güzel bir nostalji oldu... Annem de düdüklü tencerede kek yapardı... Ama bizim düdüklü tencere çoktan tarih oldu :)

    Ellerinize sağlık... Sımsıcak sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Işıl'cığım,güzl bir nostalji yaşattın bizlere canım..Bizde düdüklü tencere hiç kullanılmazdı ve halende kullanılmaz..))Zavallı tencereler kutuları içersinde halen uykudalar..))

    Ellerine sağlık canım..Sevgilerle

    YanıtlaSil
  3. Nostalji yazın çok hoşuma gitti Işıl'cığım.Gülümseyerek okudum. Ben bu güne kadar hiç düdüklü tencere kullanmadım. Eskiden anlatırlardı yok patlamış,yok şöyle olmuş diye o korkudanmıdır nedir kullanamadım.
    Düdüklü tencere de yapılan pandispanyayı da ilk defa duydum canım :)
    Pratiklik bu olsa gerek :)

    Ellerine sağlık.Nostalji pastan da harika görünüyor. Bİlgiler yine süper :)
    Güzel bir hafta sonu dilerim.

    Kucak dolusu sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Var mı eski tarifler gibisi Işıl'cığım. Çoğumuzun evinde pişmiştir bu tür pandispanyalar, muzlu pastalar. Eskiden öyle şeker hamurları, süsler mi vardı? Ya muz koyardık ya çilek. Ama daha mutluyduk be gülüm o zamanlar. Haksız mıyım?

    YanıtlaSil
  5. ellerine sağlık pasta süper olmuş cnm
    iyi bir haftasonu dilerim

    YanıtlaSil
  6. Çıktım o yolculuğa tahmin edeceğin üzere. Bir de kek tenceremiz vardı hatırlarsan. Hani kapaklı ve kapağında camı olan. Altında da ince kumun olduğu ayrıca bir bölüm. Kalıbı onun üzerine oturtup, ocak üzerinde kek pişirirdik.O kumlar ısınır, yakmadan pişirirdi keki. Camından da kontrol ederdik. Hala o kalıbım duruyor. Altını ve kapağını attım ama. Gerek yok diye.

    Afiyet olsun.

    YanıtlaSil
  7. IŞIL ABLACIM, ELLERİNİZE SAĞLIK... YAZINIZI OKURKEN BEN DE ÇOCUKLUĞUMA DÖNDÜM..... AĞZINIZA SAĞLIK..... UMARIM BIR GÜN BU GÜZEL PASTANIZIN TADINA DA BAKABİLİRİM..... SEVGİLER......

    YanıtlaSil
  8. Tijenim damardan girmiş.. :) Mutluyduk tabii :)) diyerek ben de devam ettireyim.

    Işılım, pek güzel bu pasta tarifi. Ben de çocukluğumda annemin yaptığı muzlu pastayı hatırladım sayende.. ne lezzetli gelirdi..

    Sevdim bu ismi nostalji pastası :)

    elllerine sağlık

    sıcacık sevgiler

    YanıtlaSil
  9. Işılım enfes bir pasta olmuş, gülümseyerek okudum yazını, ellerine sağlık canım benim,
    Öpüyorum çok..

    YanıtlaSil
  10. Isılcım,
    yazını okuyunca benimde aklıma annemin pandispanya tarifi geldi :) Sanırım her evde mevcut bu tür pandispanyalar. Benim de cok canım istedi. Yarın pasta yapasım geldi, dur bakalım yarın ola hayrola :)
    Sevgiler canım.

    YanıtlaSil
  11. Aysel'ciğim,

    Ne güzel sizleri de eskilere bir yolculuğa çıkarabildiysem.
    Gün olur gerek olur diyerek hiç bir eşyamı özellikle de mutfakta kullandıklarımı atmaya kıyamıyorum. Bu biraz eskilerin mantığı olsa gerek. Eh! benim de nüfus kağıdı çok yeni değil hani.
    Güzel ve sımsıcak yorumun için çok teşekkür ederim.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  12. Gül'cüğüm,
    Sağol canım, güzel sözlerin için çok teşekkür ederim.
    Evet! pek çok kişiden duydum bu düdüklü tencere fobisini. Ama ben yıllardır hem de pek çok yemeğimi düdüklü de pişirerek hem zamandan hem de enerjiden tasarruf ettiğimi düşünüyorum. Doğru kullanıldığı sürece tehlikeli olmaz diye düşünüyorum.
    İstersen şu uykudaki tencerelerini kutularından çıkar onlarda bir nohut yemeği pişirmeyi dene derim.
    Benden de çok sevgiler,

    YanıtlaSil
  13. Zerrin'ciğim,

    Hay Allah! sende de mi var bu düdüklü fobisi? Kimler korkuttu sizleri bu kadar bakayım.
    Kullanmayı bilmeyenlerin başına gelmiş olan kötü olaylar olabilir. Ancak doğru kullanıldığı sürece tehlike neresinde bunun. Yenin şu fobilerinizi ve düdüklüde pişirin yemeklerinizi.(Üstelik de artık herşeyden tasarruf devri gelmişken, kriz kapımızdayken) Rahatlığını göreceksiniz.Üstelik de çalışanlar için bire bir diye düşünüyorum.
    Pastayı beğenmene mutlu oldum canım.Ben de sana güzel bir hafta sonu diliyorum.
    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  14. Tijen'ciğim,

    Çok haklısın. O günler herşey daha bir güzeldi, daha bi lezzetliydi gibi geliyor bana da. Herşey çok doğaldı. Biraz zahmetliydi ama değer bilirdik, kolay ulaşamadığımızdan olsa gerek hemen tüketmezdik herşeyi.
    Bütün bunları yaşamış birisi olarak ben de o günleri o mutluluğu arıyorum hep.Şimdi herşeylerimiz var ama o günlerdeki gibi mutlu değiliz nedense?
    Sevgi ve saygılarımla,

    YanıtlaSil
  15. Hande'ciğim,

    Çok teşekkür ederim. Beğenmene sevindim canım.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  16. Münevver'ciğim,

    Hatırlamaz olur muyum hiç. Ben hiç bir şeyini atamayanlardan olduğum için o kek tencerem herşeyiyle beraber hala duruyor.Üstelik annemden bana gelmiş, herhalde 60 yıllık vardır.En güzel keklerimi onda pişiriyorum desem hiç abartmış olmam. Benimkinin sapları da alüminyum olduğundan fırına da girebiliyor ve gözüm gibi bakarak kullanıyorum.
    Daha atayım diye neleri elime aldıysam hiç birine kıyamayıp (saclar, toprak güveçler, toprak kaplar)yine kaldırdım dolaba. Çünkü onlarla beraber anılarımı da atacakmışım hissine kapıldım birden.İşte böyle canım, meğer bu konuda ne kadar doluymuşum da haberim yokmuş.

    Çok sevgiler,

    YanıtlaSil
  17. Nesrin'ciğim,

    Sağol canım. Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim.

    Bir gün beklerim, hem sizin de eski günlerinizi konuşacağımız bir günü paylaşırsak ben de çok mutlu olurum.

    Benden de çok sevgiler,

    YanıtlaSil
  18. Zerrin'im.

    Hem de nasıl mutluyduk o günlerde değil mi?
    Onca kıt olanaklara rağmen ufacık şeyler bizleri çok mutlu ederdi.
    Hadi, durmayın sizler de annelerinizin yaptığı pastaları deneyin ve o günlere götürün bizleri tekrardan.
    Başka bir isim bulamadım pastaya, muzluydu ama benim için daha çok da nostaljikti.

    Benden de kucak dolusu sevgiler canım.

    YanıtlaSil
  19. Feyza'cığım,

    Sağol canım. Ne mutlu sizleri gülümsetip o günlere götürebildiysem.Sizler gibi öyle çok yetenekli değilim ama kendi çapımda bir şeyler yapmaya çalışıyordum ben de o zamanlar.

    Ben de seni çok öpüyorum.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  20. Beyza'cığım,

    Sağol canım. Hadi sen de yap ama annenin tarifiyle deneyerek ve ona ikram ederek o günleri yaşat anne de. Ne dersin?
    Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  21. canım ışılcığımm.
    nede haklısın eskiler konusunda.
    hepimizin bir emektar defteri, ve anılarla dolu mutfak emektarlarımız vardır.bende düdüklüde böyle bir tecrübeyi ilk kez duydum. evlilik yılımız neredeyse aynı. hey gidi günler gerçektende..
    nerden nerelere gelindi :)))
    ellerine sağlık güzel arkadaşım.çok sevdim paylaşımını sevgiler diliyorum

    YanıtlaSil
  22. kesinlikle sabırsızlnmadım bilakis çok zevkle okudum yazıyı az bir zamanım olmasına rağmen.
    harika yaa bizde geçenlerde bir arkadaşımda konuşuyorduk bunalrı anneannem derdi eskiden böyle şeyler yoktu çok eskiden pötibör bisküvi sunmak ve de hamur kızartması yapmak varmış böyle pasta çeşitleri yok sonraları ise rulo pasta un kurabiye ve kek çeşitleri ama onalr da malum havuçlu-cevizli gibi olanlar ve nefislerdi benim hatırladıklarım.
    senin pandispanya da benim çok çok önceden yengemden aldığım tarif gibi ve çok güzel oluyor evet ama düdüklüde ilk defa duydum annem de bizimkini atmasaydı denerdim ama bakacağım babaannemde ki yada tanıdığımızda faaln varsa getireceğim bende deneyeceğim.
    ellerine sağlık ayzı içinde tarif içinde her biride çok güzeller..

    YanıtlaSil
  23. İlk defa senden duydum Işılcım düdüklü tencere pandispanyasını , şimdiye kadar uyuzluğumdan hiç kullanmadım düdüklü ama bu tarif az daha sempatik bakmama vesile oldu..Sayende düdüklü tencere benim mutfağada girer mi acep :) :)

    YanıtlaSil
  24. Ah olsa alüminyum düdüklü tencerem kesin denerdim ben, annemin kek tenceresini hatırladım hatta ortası delikçe kekler pişriridi bize :))
    Ellerine sağlık Işıl çok özel bir pasta olmuş, sevgiler...

    YanıtlaSil
  25. Merhaba Işıl,

    Evet eskiden düdüklü tencerede yapardık keki.Birde kek tenceresi vardı.Ocak üzerinde kullanılan. şimdiki kek kalıplarının kapaklısı gibi üzerinde camdan penceresi olan.Ne günlerdi hakkaten çırpıcımda elle çevrilen daha çok ayran yapmakta kullanılan bir aletti.Unutmuşum bunları hakikaten nostalji oldu.

    Sevgilerimle*

    YanıtlaSil
  26. Nostalji pastasını çok beğendim,anlattıklarında çok hoşuma gitti.
    Bende düdüklü tencerede pandispanya pişirildiğini ilk kez duydum ... Şaşırdım da...

    Öğrenmek bu yüzden çok güzel işte....

    Ellerine sağlık...

    YanıtlaSil

Yönetici Giriş Paneli


Special design for Işıl'ca Tatlar by GeCe