5 Nisan 2013 Cuma

PASKALYA ÇÖREĞİ

 Paskalya geçeli çok oldu biliyorum ama eğer şu böbrek taşlarımdan birisi yine  beni yerle yeksan etmeseydi 10-15 gün önce yayınlayacağım bir iletiydi bu.
Evet 15 günlük  sessizliğimin sebebi her yıl mutad hale gelen böbrek taşı düşürme olayım. Ortalama her yıl birkaç tane taşı besleyip büyütüyor ondan sonra da  doğum sancısından beter sancılarla düşürmeye çalışıyorum. Böyle bir sancıyı, ağrıyı "Allah düşmanın başına bile vermesin" derler ya; aynen öyle düşündürüyor insanı.
Besleyip büyütme aşaması tabii ki yediğim kalsiyumlu yiyeceklerden. Süt ve süt ürünlerini çok seviyor, sevmenin de ötesinde artık bunlara daha çok ihtiyacımın olduğu yaşlara gelmiş olmak ve yemek, başlıca sebep; bu taşların oluşmasında.
Neyse kendi dert ve hastalıklarımla sizleri daha fazla sıkmadan konuya geleyim.

Paskalya çöreği önceleri çok da sevdiğim bir çörek değildi, ta ki Siranla komşuluğumuz başlayana kadar.Biz Siran'ın  paskalya çöreği pişirdiğini bütün apartmana  yayılan buram buram  kokudan anlarız. Hele o damla sakızı kokusu anlatılır gibi değil. Sağolsun her pişirişinde bazen bir tabak bazen de koca bir örgü çörekle kapımızda belirince bütün ev halkı bayram eder, onların da bayramlarını kutlarız. Artık en sevdiğimiz çöreklerden birisi bu paskalya. Demek usta bir el, tecrübe, özen ve hakkını vererek yapmak çok şeyi değiştiriyormuş. Yıllardır yaptığı için o kadar ustalaşmış ve lezzetini yakalamış ki yapımını bilen pek çok arkadaşı bile ondan istiyor. Ellerine sağlık Sirancığım, yine çok lezzetli ve çok güzellerdi.
Tabii ki boyalı paskalya yumurtalarımız  yine Siran'ın elinden.       
 Yıllar önce bir kez de ben Siranla birlikte yapmıştım fakat hazıra konmak sanıyorum daha zevkli ki bir daha da yapmadım. Şimdilerde de beyaz un ve unlu mamullerden kaçındığım için yapamıyorum.


 Malzemeler

1) 1 kg. un
2) 5 adet yumurta
3) 250 ml. + 1 Türk kahve fincanı süt
4) 250 gr. eritilmiş tereyağı
5) 350 gr. + 1 tatlı kaşığı toz şeker
6) 1 tatlı kaşığı mahlep
7) 5-6 parça damla sakızı
8) 1 kibrit kutusu maya (önceleri mayadağ kullanıyormuş,   artık o marka üretilmediğinden Pakmaya'nın 250 gr.lık paketlerinden alıp ihtiyacı kadarını kullanıp kalanını porsiyonlara bölüp daha sonra kullanmak üzere derin dondurucuda saklıyormuş.
Yapılışı
1) Bir kaseye  bir kahve fincanı ılık süt, kibrit kutusu büyüklüğündeki maya ve bir tatlı kaşığı şeker konup, maya süt içinde elle ezilerek yumuşatılır. Üzerine boza kıvamına gelene kadar un ilave edilip karıştırılır.
Sıcak bir yerde mayalanmaya bırakılır.
2) Tereyağ eritilir. Büyükçe bir karıştırma kabına bir kilogram un elenir. Ortası açılır ve ortaya yumurtalar kırılıp şeker eklenir. Mikserin hamur karıştırma uçları takılıp aynı kap içinde yumurtalarla şeker çırpılmaya başlanır. Sırasıyla eritilmiş ılık yağ, 250 ml. süt, dövülmüş damla sakızı ve mahlep de eklenir ve karıştırmaya devam edilir. En son iyice kabarmış olan maya da konur ve un kenarlardan yavaş yavaş alınarak hamur elle yoğurulmaya başlanır. 3-4 dakika yoğurulan hamur kabının üzeri kalınca bir mutfak havlusuyla örtülür ve sonra da sarılarak ılık bir ortamda 4-5 saat mayalanmaya bırakılır.
3) Sürenin sonunda hamur tekrar elle yoğurularak kabarıklığı indirilir.
4) Hamur üç eşit parçaya bölünür. Bu aşamada hamur elinize de tezgahınıza da yapışsa un eklenmemesi gerekiyor. Çünkü un ölçüsü tam geliyormuş. Her parça yine üçe ayrılır ve saç örgüsü şekli verilir. Yağlı kağıt serilmiş olan fırın tepsisine  iki saç örgüsü aralarında boşluk bırakılarak yerleştirilir. Bir tepsiye üç tanesi sığmadığından 3. parça hamur mayalanma kabında bekletilir. Tepsiye konmuş olan hamurlar 15-20 dakika daha tepside bekletilir.
5) Sürenin sonunda çöreklerin üzerine yumurta sarısı sürülür ve file badem serpiştirilir.
6) 150 derecede önceden ısınmış olan fırının en üst ve en alt raflarına boş tepsiler konur.Bu tepsiler çöreğin ağır ağır içini çekerek pişmesi için çok önemliymiş. Çöreklerin olduğu tepsi de orta rafa yerleştirilir ve 45 dakika ile bir saat arasında pişmeye bırakılır.
7) Üçüncü çöreğe şekli ilk konan tepsinin fırından çıkmasına 15 dakika kala verilir ve yine aynı işlemler yapılarak aynı şekilde pişirilir.

Pişen çöreklerin ilk sıcaklıkları geçtikten sonra yağlı kağıttan alınır ve ılınmaya bırakılır.

Bu ölçülerle çok fazla miktarda çörek çıktığı için hemen tüketebileceğiniz kadarını ayırıp kalanları bir saranla hava almayacak şekilde paketleyip derin dondurucuda 2-3 ay kadar saklayabilirisniz.

Bütün püf noktalarını paylaştığım bu çöreklerin hazırlanması ve pişirilmesindeki prensiplere uyduğunuz takdirde çok güzel bir paskalya çöreği yiyeceğinizden emin olabilirsiniz.


Güzel bir hafta sonu dileklerimle afiyet olsun.

9 yorum:

  1. gecmıs olsun zor bır hastalık allah yardımcınız olsun paskalya coreğını hıc kendım yapmadım deneyeyım artık horozda bır harıka

    YanıtlaSil
  2. Canım inşallah daha iyisindir Rabbim
    şifalar versin.Paskalya çöreğini çok severim ellerine sağlık nefis olmuş.
    İnşallah yarın görüşmek nasip olur sımsıcak sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Geçmiş olsun. Böbrek taşı düşürmek çocuk doğurmak gibi diyorlar. İnşallah bir daha başınıza gelmez.

    Çörek çok güzel görünüyor. Denemek istediğim tariflerin başına koydum. İşleri bitirip denemek için şimdiden gün tutmaya başlayabilirim. :)

    YanıtlaSil
  4. Aaaaa... Fotoğraf dekorlarında tuzum mu var acaba?? Ben yeseydim tavşan çikolataları neyle süslerdin fotoğraflarını dostuuuum?
    Siran Teyze'nin paskalya çöreğinin tadını, kokusunu anlatmakla bitiremeyiz; yaşanması lazım. O ayrı konu.

    YanıtlaSil
  5. Geçmiş olsun canım...
    Ben bu sancıları çok iyi bilirim ve bu aralar benimkilerde nüksettiler...
    İnşallah tekrarlamaz da rahatlarsın bundan sonra...
    Paskalya çöreğin ve objeler bir harika...Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  6. çok geçmiş olsun böbrek sorunu olan biri olarak sizi çok iyi anlıyorum.Acil şifalar diliyorum.Blogunuz, paskalya daha doğrusu burada herşey çok güzel ellerinize sağlık sevgiler

    YanıtlaSil
  7. çok geçmiş olsun. böbrek taşları bu mevsimi daha çok seviyor sanki. aynı sorunlar bende de var ve ara ara taşlar ben burdayım diyor. ayağınızı sıcak tutun.

    YanıtlaSil
  8. Isil'cigim, Google Reader ortadan kalkaliberi artik takip ettigim bloglarin yeni postlarina da ulasamaz oldum. Bu nedenle bobrek tasi dusurdugunden de ancak simdi haberim oldu. Gecmis olsun, insallah mutad oldu dedigin bu aciyi bir daha yasamazsin.

    Paskalya coregi artik benim de uzak durduklarimdan. Emek verip de yapanlarin ellerine saglik, gercekten guzel gorunuyor.

    Kucak dolusu sevgiler...

    YanıtlaSil
  9. Çok sevgili arkadaşlarım,

    Sıkıntılarımı paylaştığınız ve geçmiş olsun dilekleriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
    Çok şükür, taşların tamamı düşmese bile ağrılarım son buldu bir süredir.
    Umarım bir daha en azından yakınlarda tekrarlamaz da sizlerden uzun süreler ayrı kalmam.
    Güzel tarif ve paylaşımlarda görüşmek üzere sevgilerimi gönderirim.

    YanıtlaSil

Yönetici Giriş Paneli


Special design for Işıl'ca Tatlar by GeCe