26 Ağustos 2008 Salı

TATİL LEZZETLERİ 2

Merhaba...

Bir süredir annemle olan bazı kişisel sorunlarımızdan ötürü annem bloğunda epeydir bir şey yayınlayamıyor. Ona bir sürpriz yaparak daha önce fotoğraflarını yüklediğim bu posta yazı yazıyorum. Sanırım aramızdaki sorun birbirimize karşı hoşgörülü, sabırlı olamayışımız.

Her neyse... Yazımı okurken zaten üslubun farklı olduğunu göreceksiniz. Lütfen okurken bizim sorunlarımıza odaklanmayın ve tatil dönüşü gördüklerimizi izleyin...


Duygu (sayfanın altlarında görünen "keltoş" pericik)


Annem Bodrum'dan dönerken mola verdiğimiz çeşitli yerlerde bazı fotoğraflar çekti. Burada da (resimden anladığım kadarıyla) lor peyniri görüntüleniyor. Ailecek loru çok severiz. Genelde tatlı loru kahvaltıda yeriz. Tuzlu lor ise böreklerde kullanılır.


Bu fotoğraf ve alttaki fotoğraflarda portakal, ceviz, zencefil ve havuç reçelleri ile meşhur Aynur hanım teyzenin reçelleri duruyor. Annem reçellerin canlı renklerine bayılmıştı. Ayrıca, Aynur teyzenin kavanozlarının üstünde duran yassı şeyler de benim bayılarak yediğim bazlamalardır diye düşünüyorum. Ahh ah! yemek nasip olmadı...












Yanlış görmediniz... Bu Milas Pazarı'ndan bir görüntü. Annem özellikle pazara gitmeye bayılır, orada deşarj olur. İstanbul'da dolabın bomboş olacağını düşünerek Milas Pazarı'na "geçiyorken" uğradık. Annem eline fotoğraf makinesini alıp arabadan inerken ben nereden bilecektim bu pazar gezmesinin bir saat süreceğini? Ama iyi ki annem var ve iyi ki o gün alışverişi yapmış. Hakikaten de evdeki buz dolabında artık in ve cin bile sıkılmış, çift kale maçı bırakmışlardı.

İşte... Onsuz olmaz! Durakladığımız başka bir yerde de köpük kaplara konmuş mantarlar gördük. İşin en güzel yanı bu mantarların ortalarına bir tür peynirle kekiğin karıştırılıp konması olmuş. "Hemen fırına sür, beş dakika sonra yemeğin hazır." cinsinden... Benim gibi aceminin de acemisi ahçılar için birebir. Anem de pratik olduğu için beğendi.

Yaz aylarının vazgeçilmezi, incir... Özellikle yol kenarlarında satılır, o zamanlar çok rağbet görür. Sindirime katkısı büyüktür. Midenize dosttur. Fakat ne hikmetse Duygu Yalçıner bir türlü bu meyveyi sevememiştir. Sadece incirleri taşıyan minik sepetler hoşuna gider. Olsun, varsın. Işıl Hanım yine de eve dönerken yolda durup incir almadan dönmez. Arabayı kullanan, efor sarfeden eşine de arada bir yedirir. Bu özel ilgiden dolayı herhalde eşi de memnundur.

Karşınızda kestane şekerinin binbir halinden biri. Sevimli olmuş. Üzerine çikolata dökülmüş. O an sadece bu çikolatadan dolayı beni cezbetmişti. Sanırım Bursa civarlarında mola vermiştik ve oradaki benzincinin yakınındaki Kafkas'a da uğradık. Annem Kafkas'ın ürünlerini beğenir. Özellikle de kestane şekerini. Nedendir anlamam. Benim kestaneyle, şekeriyle aram yoktur. Ama annem de kışın çok daha güzel kestane şekerleri yapar ve hala başka markaların, başkalarınınkinin güzel olduğunun söyler. Bu aşırı alçakgönüllü olma huyu insana ne kazandırır bilmem. Ama annem böyle yaptığına göre bir bildiği vardır. Zaten aramızdaki sorunlardan biri de onun benden çok fazla tecrübeye sahip olması ve her zaman doğru olanı, ileriyi görebilmesi. Ben o kadar ileri görüşlü değilim... Konuya dönelim! Bursa taraflarında olduğumuza göre az yolumuz kalmış olmalı. Bakın, aşağıda...








En sonundaaa! Evim evim güzel evim! İstanbul'daki herşeyi özlemişiz. Annemin her hafta gittiği Salı Pazarı da dahil... Hatta ben bile iki, üç defa pazara gittim. Kısacası, Işıl Yalçıner yol yorgunluğu nedir bilmez, arı gibi çalışır, kelebek gibi... Yok ya, o söz öyle değildi. Neyse... Eve döndükten sonraki salı günü annem yine pazardaydı. Bir süre önce yan apartmandaki komşular biber ve patlıcan kurutmuşlardı. Annemin de canı istemiş sanırım. O gün pazardan bolca biberle patlıcan aldık. Kurumakta olan hallerini ve kurumuş olan hallerini azıcık yukarda ve aşağıda görüyorsunuz.

Yalnız burası Bodrum veya başka herhangi bir yazlık belde değil; her daim hava güneşli de değil. Mesela biz geldik, üç gün çok sert rüzgar esti. Ayrıca balkonda sebze kurutmak daha da zor. Güneş sabah- öğle- akşam yer değiştiriyor. Yazın yazlıklarda daha iyiydi. Geniş teraslara, balkonlara sererdik, iki günde kururdu sebzeler. Eee... Tabi biberlerin kuruması da epey vakit aldı haliyle.








Aaaa... Bakın biberler kurumuş kızarmış bir anda ve patlıcanlar da pijamalı pijamalı, hafiften solmuş duruyorlar.








Annem ceviz reçeli alır da ben bloğa koymaz mıyııım? Kabul, fotoğraf başarılı değil. Simsiyah çıktı caanım reçel. Ama inanın, ben de çıplak gözle bakınca siyah gördüm. Yemekte seçicilik huyum yine devreye girdiğinden tabii ki ceviz reçelinin de tadını bilmem ben. Ne pis bir huydur bu. Kurusuun!
Bir genç kızdan büyüklerine tavsiyeler: Siz siz olun, çocuğunuz teknolojiden anlıyor diye kendinizi küçük görmeyin. Tam tersini yapın ve "O bilgisayarı biliyorsa ben de öğrenirim!" diyin ve karıştırmaya başlayın bilgisayarınızın "desktop" undaki dosyaları. Bunu yaparken bile bir gün içinde bilgisayarla ilgili çok şey öğreneceksiniz. Sonra da bir araştırın bakalım bilgisayar kurslarını. Halk Eğitim Merkezleri her türlü eğitimde sınırsız olanaklar sağlıyor mesela. Zamanla size teknolojide meydan okuyan bu bacaksızlara da gereksiz yere minnet etmeyin!
Yine bu genç kızın yaşıtlarına ve kendisinden daha genç olanlara öğüdü: Her zaman bizi seven, bizden vazgeçmeyen ailelerinizi yarı yolda bırakmayın. Özellikle de annelerinizi. Günlerini evde size yemek yaparak, arkanızdan yatağınızı, pisliğinizi toplayan bu meleklerin kendilerini oyalayacak, zevk alacakları işlerle boş zamanlarını değerlendirmeleri ve deşarj olmaları gerekir. Siz de lütfen onların sevdiği şeylere karışmayın. Onlara destek olun her zaman. Çünkü siz daha kundakta ya da poponuzda bezinizle gezinirken o melekler başınızdan bir dakika ayrılmadılar, attığınız her adımda yanınızda durup düşmenizi engellediler.

Sonsöz olarak değerli blogculara sesleniyorum: Eğer olur da bu yazıyı okursanız, lütfen anneme "yeni yazın çok güzel şekerim. Ayy! reçellere de bayıldıım. Patlıcan kurutmayı biz de yaparız." şeklinde mailler atın, hatta annemin telefon numarası sizde varsa lütfen telefon edin. Çünkü kendisi şu an bloğunu kapatma kararı aldı ve ben onla barışmak için onu ne kadar kucaklasam öpücüklere boğsam da vazgeçmeye niyeti yok gibi.

Anneme sonsözüm: Evet, kızın yine bu yazı işini abarttı ve destan çıkardı ortaya. Ama sen de anla artık anne, bu blog senin... Sen olmayınca ortaya böööööyyle destanlar, efsaneler çıkıyor. Bu blog alemi sen olmadan çekilir mi? Zaten benim bloğumu da ziyaret eden bir tek sen varsın. Şimdi ben de ilk ve tek izleyicimi kaybediyorum. ANNE LÜTFEEEENNN BLOĞUNU KAPATMAAAAAAAAA!!!

32 yorum:

  1. Sevgili Işıl;
    Seni yüzyüze tanıma fırsatım oldugu içinde çok mutluyum (bake shop ta
    Ama eğer tanışmamışda olsak şimdi yazacaklarımda bir harf bile değişiklik olmazdı inan..
    Hepimiz yakın zaman önce bin bir heves ile bloglarımızı açtık, zamanla yaşadıklarımız nedeniyle bu isteklerimiz azaldı hatta bazılarımız artık yazmaya son verdiler özellikle benim blog sayesinde tanışma ve arkadaş olma mutluluğunu yaşadığım pek çok kişi şu anda yazmıyor :(
    Bende zaman zaman "ne yapıyorumki? kimin için uğraşıyorum allahaşkına?" diyorum, özellikle sadece acıtmak için yapılan içi boş yorumlar geldiğinde..

    Ama en çok da eşimle fotoğraf yüzünden tartıştığımızda !
    Bir yemeği özenle pişirip, yada özene bezene bir sofra kurduğumda, ona hevesle gidip, fotograf çekmesini istediğimde zaman zaman olumsuz yanıt alıyorum (çeşitli sebepler ile) o zaman o kadar kırılıyorumki, blogumu kapatasım geliyor! Kendime önce kızıyor sonra acıyorum. bir süredir eşimden rica etmeyip, fotografları kendim çekmeye karar verdim, nede olsa iyisi ile kötüsü ile bu benim blogumdu! Baktı ki ben didiniyorum ve hiçte fena şeyler çıkmıyor ortaya, baktıki saltanatı elden gidiyor :) ver ver ben çekerim demeye başladı :)

    Tıpkı sevimli duygu gibi, hatasını anladı beni çok rahatlatan ve mutlu eden bu hobide ki katkısını gözüme sokmuyor artık. Hatta yap yeni tarifler de çekeyim diyor:)
    Bence sevdiklerimiz bize verdiği destek nedeniyle ilk başlarda şımarsalarda sonra hatalarını anlıyorlar.

    Bence blogunu kesinlikle kapatma !
    İstediğin aralıkta yaz ama kapatma.
    Ben kendi adıma seniz okumaktan farklı ve yöresel tarifler öğrenmekten dolayı çok mutluyum. Kurabiye yi pastayı bir şekide yapıyoruz hepimiz ama senden çok hoş püf noktaları ve yöresel lezzetler öğreniyoruz.
    Hadi şimdi mutfaga gir ve bize kuruluk dolması yap, tatildeki pazardan kimbilir ne güzel şeyler almışsındır. Bak ramazan da geldi, bizi mahrum bırakma bu lezzetlerden.

    Duygucum beni çok duygulandırdın yazın ile bırak yorumu hayatım boyunca bu kadar uzun mektup bile yazmadım ben :)
    Çok tatlısın gerçekten.
    İkinizede öperim.

    YanıtlaSil
  2. Aaaaaaaa olamaz assslaaa ! Işılcığım ilk fırsatta arıyorum.

    Duygu bilgi verdiğin için ve bu güzel gönül alma yazısı ve özeleştiri için sana da teşekkürler....

    YanıtlaSil
  3. Duygu, bu ne güzel bir özür dileme yöntemi. Çok hoşuma gitti. Annenin gönlünü almışsındır artık. Haklısın, sizi bezdiriyoruz bazen; ama, unutmayın, biz size derslerinizde yardımcı olurken, sizin bize davrandığınız gibi davranmıyorduk. Bu işler sırayla. Öğretme sırası sizde. Biraz sabırlı olun lütfen.

    Öpüyorum seni ve anneni.

    YanıtlaSil
  4. Bence de kapanmasın çok güzel bir blog,tamam çok söz hakkım olmayabilir yeniyim ama yine de kapanmasın.fotoğraflar süper,herşeye bayıldım haketten.sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. MERHABA
    SİZİ HİÇ TANIMIYORUM VE BLOĞUNUZDA İLK KEZ GİRİYORUM BLOGMANŞETTEN RAST GELE ZİYARETİNİZE GELDİM AMA KIZINIZN YAZDIKLARI BENİDE ETKİLEDİ AMA BENCE PES ETMEYİN BENDE BU BİLGİSAYAR KULLANMAYI YENİ BİR KAÇ SENEDİR ÖĞRENDİM KURCALAYA KURCALAYA AMA OLDU
    ŞİMDİ EŞİM BANA İNTERNET AYŞE DİYOR KENDİME BLOG AÇTIM KENDİ RESİMLERİMİ ELİMDEN GELDİĞİNCE KENDİM ÇEKİYORUM ÇOKDA BAŞARILI SAYILMAM AMA YAPIYORUM BLOĞUDA HİÇ KİMSE BAKMASADA KENDİM İÇİN BİR TARİF DEFTERİ OLUŞTURDUĞUMU DÜŞÜNÜYORUM
    ONUN İÇİN UNUTUN OLANLARIVE DEVAM EDİN BU SAYEDE BİZDE TANIŞMIŞ OLDUK
    ŞİMDİ YORUMU YOLLADIKTAN SONRA BLOĞUNUZU GÜZELCE GEZEĞİM
    MARMARİSTEN SEVGİLER

    YanıtlaSil
  6. Işıl'cığımmm,

    Sakın sakın sakın!!! Sensiz çekilmez bu blog alemi, bunu bilesin..

    Duygu'cuğum, anneciğine bizler sonsuz desteğiz, sen de elinden geleni yap lütfen..

    Sımsıcak sevgiler....

    YanıtlaSil
  7. offfffffff bunlar ne boleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee

    YanıtlaSil
  8. Mrb Sevgili Işıl,
    Yazdıklarını ve yorumları okudum blogundaki diğer bölümleri de gezdim ve yüreğim burkuldu,yeni bir blogcu olarak -sana bu zamana kadar olan bu güzel emeğine duyman gereken saygıdan ötürü blogunu kapatmaman ve cesaretini kırmaman gerektiğini nacizane benm fikrim olarak söyleyebileceğimi umarım.

    whiteistcafe.blogspot.com
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
  9. ısıl abla sakın kapatma bloğunu bazen bende kapatmayı dusunuyorum ama bloglarımız olmasaydı nasıl tanısabılırdık dımı... bana hazırlanan partıye gelmen ne buyuk ıncelıktı.. senı tanımıs olmak gercekten cok hostu.. lutfen sevgılı muge nın dedığı gıbı sımdı bıze kuruluk dolması yap:)) hatta su garıp lohusayada gönderıver.. yıllar once anteplı bır arkadasımda yemıstım, ama yapamadım.. hadı anlat bıze nasıl yapılıyor.. hem kapatma kararını purco duyarsa cok uzulur.. onun emeklerını hatırla..

    sevgıler
    fıdan

    YanıtlaSil
  10. Müge'ciğim,
    Öncelikle bu çok sıcak ve samimi yorumuna cevap yazmakta geciktiğim için özür dilerim. Çünkü Duygu bu iletiyi benden habersiz olarak yazıp bastıktan hemen sonra hafta sonu için planlanmış geziye gitmek üzere yola çıkmak zorundaydık.Ancak bu gün döndük ve ben de cevap yazma fırsatı buldum.
    Evet, sen çok güzel ifade etmişsin yaşadığımız sıkıntıları. Binbir heyecan ve hevesle açtığım blog sayesinde ben de çok mutlu oldum, sizleri tanıdım, her gün yeni birşeyler öğrendim, çok çok keyif aldım ve halen de alıyorum. Mutfakta olmak, yeni bir şeyler yapmak ve sunmak benim için son derece keyifli iken bunları bloğa taşımaktaki sıkıntılarım bütün heyecanımı öldürüyor. Bunda zaman zaman bozulan bilgisayara atılan formatlar ve benim yeni duruma alışana kadar sürekli Duygudan yardım istemem onun da sabrını taşırınca senin yaşadığın duyguları ben de yaşadım. Gerçekten de benim için işin en zor kısmı yaptıklarımı bloğa yükleme bölümü.
    Ancak, son yaşadıklarımdan dolayı tabii ki ben de payıma düşeni aldım.Çocuklarıma verdiğim 'kendi ayakları üzerinde durmaları' öğüdü görüyorum ki benim için de geçerliymiş. Duygu'da zaten iletisinde 'taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini'vurguluyor. Aslında haksız da değil.( Bir an önce şu işi öğrenip, kimseye muhtaç olmadan bu işi halletmem gerektiğini biliyorum ve bu konuda iyi bir bilgisayar kursuna ihtiyacım var.)
    İşte o kızgınlık ve sitemle söylenmiş bir sözdü 'bloğumu kapatacağım' cümlesi.
    Daha sonra çok üzülen Duygucuğum benden habersiz böyle bir yazı yazıp hatta işi daha da abartıp sizleri bu konuda yardıma çağırarak gönlümü almaya çalışmasıyla çok mutlu oldum.
    Daha sonra da sizlerin bu güzel yorumları ve ricaları beni çok etkiledi. Sana çok teşekkür ederim bu güzel ve sımsıcak yazın için. Tamam, şimdilik bu düşüncemi rafa kaldırıyorum ve devam ediyorum.Umarım bir daha bu duyguları yaşamam.

    Duygu'da onun sesine kulak verip yazdığın yorum için çok teşekkür ediyor. (Arada bir geliyor, tamam değil mi anne, kapatmıyorsun değil mi diye soruyor)

    Biz de seni çok öpüyoruz Müge.

    Sevgilerimizle,

    YanıtlaSil
  11. Burçin'ciğim,

    Sizler gibi arkadaşlarım, dostlarım olunca bu işi bırakmak benim için de çok zor.
    Çok teşekkür ederim canım.Tamam, halen burdayım.Duygu'da çok mutlu ve teşekkür ediyor.

    Seni çok öpüyoruz.

    YanıtlaSil
  12. Münevver'ciğim,

    Duygu da ben de çok mutlu olduk bu güzel yorumun için.Özellikle de ben.

    Bir düşünürün sözü geldi aklıma.'Gençler düşünebilse, yaşlılar da yapabilse'. Bizim durumumuza çok uygun oldu bu düşünce. 50 li yaşlarda çok kolay olmuyor sürekli gelişen teknolojiye alışabilmek.
    Ama senin de dediğin gibi Duygu'nun bu şekilde özür dileme yöntemi beni de çok şaşırttı ve sevindirdi. Başka türlü biraz daha zor olabilirdi belki. Ama hayat hep bir okul değil mi? Hepimiz hatalarımızdan birer ders çıkarıyoruz. Duygu üstelik bir de kendi yaşıtlarına da seslenmiş burdan. O da çok hoşuma gitti.
    Umarım herkes kendi payına düşeni almıştır.

    Biz de seni çok seviyoruz ve öpüyoruz.

    YanıtlaSil
  13. Neslihan'cığım,

    Ne demek, 'çok yeniyim, söz hakkım olmayabilir'cümlesi. Bloğum ve ben her zaman olumlu da olumsuz da eleştirilere açığız. Üstelik de sen çok övgüyle bahsediyorsun.Asıl ben çok teşekkür ederim davetin ve güzel yorumun için.
    Çok kızgınlıkla söylenmiş bir söz ve düşünceydi 'bloğumu kapatacağım' lafı . Kızım da üzüntüsünden bunu bloğa yansıtmış.
    Üzülmeyin, devam ediyorum.


    Benden de sevgiler,

    YanıtlaSil
  14. Ayşe'ciğim,

    Çok haklısın, unuttum gitti bile.Biz annelerin en kolay affettikleri kişiler çocukları değil midir zaten?
    Duygu'da pek haksız sayılmazdı aslında. İkimizin de çok telaşlı olduğu bir zamanda ben fotoğraf yükleme işini araya sıkıştırınca o da isyan etti herhalde.
    Yorumun üzerine ben de seni kısa da olsa ziyaret ettim. İnşallah bundan sonra daha sık ziyaretine geleceğim.

    Çok teşekkür ederim desteğin ve güzel sözlerin için.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  15. Didem'ciğim,

    Çok teşekkür ederim, sağol.
    'İltifat, marifete tabidir' derler ama ben senin o söylediğin kadar değilim canım yaaa! Asıl sizlersiniz o sanat eseri pastaları yapan, yaratan.
    Yine de desteğin ve yorumun için çok teşekkür ederim.

    Duygu'da sevgilerini gönderiyor.

    Ben de seni çok öpüyorum.

    YanıtlaSil
  16. Nihan'cığım,

    Çok teşekkür ediyorum.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  17. Sevgili Karin,

    Çok teşekkür ederim genç arkadaşım. Senin bloğun da çok güzel ve harika işler yapıyorsun.

    Yorumun ve desteğin için sağol. Kızgınlıkla söylenmiş bir sözdü o. Şimdlik devam ediyorum, merak etmeyin.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  18. Fidan'cığım,

    Öncelikle bebeğin hayırlı olsun, güle güle büyüt. Her ikisini de doya doya sev.

    Çok teşekkür ederim bu kadar yoğunken bile yaptığın ziyaret ve destekleyici yorumun için.
    Ben de kısacık bir süre için de olsa seninle tanışmak ve partiye gelmekten çok mutlu oldum.

    Çok haklısın, ben de bırakmayı hiç istemiyorum. Çünkü pek çok arkadaşım ve paylaşımım oldu bu blog sayesinde. Ancak şimdi sen de göreceksin ki iki çocuk ve eşle (büyük olmaları hiç bir şeyi değiştirmiyor, sorumluluk aynı sorumluluk) üstelik de bütün işler sana kalmışsa, ayıracağın zaman kısıtlı olunca bir de benim gibi bu işleri 50 yaşında öğrenmeye kalkışınca işler daha da güçleşiyor.
    Neyse şimdilik işleri tatlıya bağladık Duyguyla. Zaten kızgınlıkla söylenmiş bir sözdü o. Duygu da hemen yayınlayınca bu tür durumlar ortaya çıktı işte.
    Şimdilik devam ediyorum. İnşallah şu aleti kendi başıma kullanmayı öğrenirim de sıkıntı yaşamam diye düşünüyorum.
    Burçin duymadı, aman duymasın da zaten.

    Çocuklarını ve seni çok öpüyorum.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  19. Işıl'cığım hoşgeldin.
    Sevgili genç hanıma gelince yani
    Sevgili kızınızın yazılarını okudum ne güzel yazmış.İtiraflar ve öğütlerle dolu...Cesaret göstermiş.Çok taktir ettim.Zaman zaman hepimizin çocuklarıyla yaşadığı şeyler bunlar...
    Affedilir bu tatlı şey...
    Sakın blogu kapatmayın...sizi zevkle okuyorum..Sevgilerimle ..

    YanıtlaSil
  20. Isil'cigim,
    Neden oyle bir karar aldin, lutfen birakma. Kizin cok sekere, ne guzel bir surpriz yapmis bak, ne olur birakma, arada yaz ama birakma, sevgilerimi gonderiyorum.

    YanıtlaSil
  21. Işıl Ablacığım ve Sevgili Duygu,

    Ben Işıl ablam neler yapmış diye gelince bütün bu gelişmelerden haberim oldu. Sanırım tatlı bir sulh yapılmış; çok sevindim...

    Duygu'yu burdan tebrik ediyorum çok güzel ifade etmiş yaşananları...

    Artık blogunu kapatmak gibi bir kararın olmadığına göre hani ramazan lezzetleri diyorum...

    Aramızda olman çok güzel her zaman takibindeyim...

    İkinize de sevgiler...

    YanıtlaSil
  22. ayyyy mantarlari gorunce ici lorlu anacigimla bu yaz yediklerimiz geldi :((( annemi osledimmmm

    YanıtlaSil
  23. Sevgili IŞIL,
    ara sıra hava kapanır,
    bir rüzgardır çıkar,eser giderrr,
    birazda üşürüzz hanii...

    oluyor yanii bunlar,
    üşüsekte, karanlıkta bassa illaki arkasından güzellikler yeniden kaldığı yerden devam ediyor.
    her şey güzel olur inşalah..
    HAYRLI RAMAZANLAR..
    KENDİNİZİ ÇOK ÖZLETMEYİN ARTIK :))
    SVGLRRRRRRRRR

    YanıtlaSil
  24. Neriman'cığım,

    Duygu da ben de çok teşekkür ediyoruz.
    Belirttiğim gibi o an kızgınlıkla söylenmiş bir sözdü 'kapatacağım bloğumu' lafı.
    Maalesef işte, zaman zaman her evde olduğu gibi bizim evde de bu türden şeyler yaşanıyor.

    Yorumun ve desteklerin için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  25. Aybike'ciğim,

    Sağol canım. Evet! Duygu bu şekilde özür dileyerek beni çok şaşırttı ve mutlu etti.
    Burdayım, kapatmıyorum. Ancak gerçekten de bilgisayar konusunda çok sıkıntılarım var.
    Onun dediğini yaptım geçenlerde, bir pasta arıyordum google'da. Ancak nereye girdiysem hemen bir trojen geldi ve kaldırana kadar iki gün uğraştık. İşte böyle şeyler yaşayınca da insan daha bir çekimser ve korkak oluyor bu bilg. konusunda.
    Galiba en kısa zamanda bu işi öğreneceğim bir kursa gideceğim.

    Yorumun ve ilgin için çok teşekkür ederim.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  26. Aysel'ciğim,

    Duyguyla barıştık, işi tatlıya bağladık ancak bir de şu bilgisayarla anlaşabilsek çok mutlu olacağım.

    Sağol canım, desteğin ve ilgin için.

    En kısa zamanda yaptıklarımı yükleyeceğim.

    Görüşmek üzere der sevgilerimi gönderirim.

    YanıtlaSil
  27. Nihan'cığım,

    Ayyy! kıyamam ben sana.
    Anneciğini çok özlemiş olman beni de üzüyor ama elden ne gelir ki?

    Annene kavuşacağın zaman tez gelir inşallah.

    Seni çok öpüyorum.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  28. Nuray'cığım,

    Evet öyle oldu galiba, bir sonbahar rüzgarıydı esip gürleyen. Neyse yerini yine güneşli güzel günlere bıraktı.

    Devam edeceğim canım. Fotoğraflar ve lezzetler yakında gelecekler.
    Ben de sana çok geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  29. İyiki halen buradasın Işılcığım..Benim annemde kendine bir bilgiayar aldı,her gün bir şeyler sordu,sıkıldık ,didiştik ama baktık ki çok hevesli ( hemde çok çok hevesli) bende aldım elime kağıdı kalemi neler yapıcağını tek tek yazmaya başladım.
    Aklımda tutamıyorum kızım ,unutuyorum,gözüm görmüyor filan dedi( arada dalgada geçtik tabii) ama anneme hep notlar aldım,onun anlayacağı şekilde çok işe yaradı...Bir daha ne beni nede kardeşimi aradı..

    Benim msn adresim hizmetinde ,bende çok şey bilmesemde istediğini bana sorabilirsin,kızın gibi gör benide :)) Duygunun tavrıda açıkca beni çok etkiledi,bende kendi çocuklarımı düşündüm..Daha çok yolumuz var dedim kendime....
    Kızınla gurur duymalısın,medeni cesareti için tebrik ediyorum..

    İkinizide öpüyorum..

    YanıtlaSil
  30. Pelin'ciğim,

    Sağol canım. İlgin beni çok mutlu etti.Çok teşekkür ederim.
    Ben de annenin yaptığı gibi notlar almıştım, ancak evdeki bilgisayarın artık miadını doldurmuş olması ve sık sık format atılması,(bu da ne demek pek anlamıyorum ya)programların değişmesinden kaynakladı sıkıntım. Yoksa son zamanlarda artık kendim yapabiliyordum bu işleri.
    Eh! bir evde dört kişinin aynı bilgisayarı kullanmasının getirdiği problemler de cabası.

    Evet, Duygu çok hassas ve ince düşüncelidir aslında.Medeni cesareti ise çocukluğundan beri beni de hep şaşırtır. Özür dileme yöntemi inan beni de çok etkiledi.
    Neyse şimdilik problemlerimizi hallettik. Ben yine yeni notlar alıp devam ediyorum.

    Duygu da çok teşekkür ediyor.

    Tekrar teşekkür eder, biz de seni ve çocuklarını çok öpüyoruz.

    Sevgilerimizle,

    YanıtlaSil
  31. Bu postu şimdi okudum, seni daha iyi tanıma fırsatım oldu Işıl abla..Kızınız da çok şirin, yazısından belli..İyi ki kapatmamışsınız..Ben de teknik konularda çok başarılı olduğumu söyleyemem ama sorun ya da sorunun olursa seve seve yardıma hazırım..
    Blog arkadaşlığı böyle bişey zaten..Birkaç kişi var ki, bana olan desteklerini hiç unutamam..Bunlardan biri de yaman Ayşe, bu yazına yorum yazmış o da.. Çok öpüyorum
    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  32. bu yorumlar yazılalı baya olmuş ama yazmadan gecemedım.ışıl hanım sızde amma nazlıymışsınız ya. ınsan o mubarek cocugunu uzermı allah aşkın böyle basıt şeylerle aynı sorunu bızde yaşıyoruz ay ben canlarıma kur yapamam vallahı .bu arada merak da ettim kursa gidip öyrenmişsinizdir herhalde inşallaha sorun yaşamıyorsunuz?iyi günlere.

    YanıtlaSil

Yönetici Giriş Paneli


Special design for Işıl'ca Tatlar by GeCe